İstanbul, dünyanın en kalabalık şehirlerinden biri olmasının yanı sıra, tarih boyunca devletler ve imparatorluklar için önemli bir merkez olmuştur. Üç deniz ve iki kıtayı bir araya getiren tek şehir olarak dikkat çeken İstanbul, MÖ 660 yılında Bizans adıyla biliniyordu ve ismi Megara kolonistleri tarafından verilmiştir. MS 330’da Büyük Konstantin, bu şehri Doğu Roma İmparatorluğu’nun yeni başkenti yaparak ismini Konstantinopolis olarak değiştirmiştir. 15. yüzyılda, 29 Mayıs 1453’te Osmanlı hükümdarı Fatih Sultan Mehmed şehri fethederek, İstanbul’u Osmanlı İmparatorluğu’nun yeni başkenti ve İslam dininin bir simgesi haline getirmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu, 18. yüzyılın ortalarına kadar İstanbul’u sorunsuz bir şekilde yönetmiş ve şehrin gelişimine büyük katkılarda bulunmuştur. 20. yüzyılın başlarında, II. Dünya Savaşı’nın ardından yeni bir dünya düzeninin kurulmasıyla birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması İstanbul’u ülkenin en önemli şehirlerinden biri haline getirmiştir. Günümüzde Türkiye’nin en büyük metropolü olan İstanbul, ticaret ve turizm açısından ülkemizin kalbinde yer almaktadır.
Masumiyet Müzesi
Orhan Pamuk’un kaleme aldığı Masumiyet Müzesi, aynı zamanda onun kurduğu bir müzedir. 1990’lı yıllardan itibaren bu roman ve müze birlikte tasarlanmıştır. Roman 2008’de yayımlandı, müze ise 2012’de kapılarını açtı. Müze, romanda yer alan nesneleri ve imgeleri sergileyerek hikayenin atmosferini ziyaretçilere yansıtmaktadır. Hem kurgusal bir müze hem de “İstanbul’un yirminci yüzyılın ikinci yarısındaki hayatını” anlatan küçük bir müze olarak hizmet vermektedir. Masumiyet Müzesi’nin birinci katında “Şanzelize Butik” adlı vitrinle başlayıp, sağ taraftaki duvar boyunca sıralanan bölümlerle genel bir düzen mevcuttur. Giriş katta 68 numaralı “4213 İzmarit” adlı kutu, üst katta ise “Füsun’un Ehliyeti” başlıklı 73 numaralı kutu yer almaktadır.
Masumiyet Müzesi romanı, 1974 ile 2000’lerin başı arasında geçen bir hikayeyi anlatır. Zengin Nişantaşılı bir aileden olan Kemal, orta halli Sibel ile nişanlanırken, aynı zamanda tezgahtarlık yapan uzaktan akrabası Füsun’a aşık olur. Bu hikaye, 1950-2000 yılları arasındaki İstanbul hayatını geçmişe dönüşler ve anılarla aktarır. Bir araya geldikleri tozlu odalarda, eski eşyalarla süslü anılar bulunmaktadır. Füsun, başka biriyle evlendiğinde, Kemal onu bu müzeye dönüştürülen binada sekiz yıl boyunca ziyaret eder. Her gelişinde, sevdiğiyle ilgili bir eşyayı saklar ve bu şekilde Masumiyet Müzesi’nin koleksiyonu oluşur.
Müzenin giriş katında, Aristocu Zaman anlayışını temsil eden bir zaman spirali yer almaktadır. Bu spiral, bölünemez anları birleştiren bir çizgiyi simgeler. Nesneler, bu merkezdeki boşluğun etrafında konumlanırken, yukarıda bulunan “Zaman” adlı 54 numaralı bölümdeki saatlere doğru uzanmaktadır. Sigara izmariti veya tuzluk gibi her eşya, ziyaretçilere anıları hatırlatarak zamanı mekâna dönüştürmektedir.
Müzenin dört katında sergi alanları bulunmakta ve her kat, romandaki bölümleri temsil eden, aynı bölüm numarası ve başlığı taşıyan sergi kutularına ev sahipliği yapmaktadır. Kutular, girişte bulunan en büyük parça olan 4213 İzmarit başlıklı 68. kutu hariç, Masumiyet Müzesi romanının bölümleriyle aynı sıraya sahiptir. En üst katta ise Kemal Basmacı’nın 2000-2007 yılları arasında yaşadığı odayla birlikte, Orhan Pamuk’un roman el yazmalarının yanı sıra her bölüm için yaptığı kutu çizimlerini görmek mümkündür.
Aşiyan Müzesi
Aşiyan Müzesi, ünlü şair Tevfik Fikret’in yaşadığı ev olarak bilinen ve mimari çizimleri ona ait olan bir yapıdır. Bu müzede, Tevfik Fikret’le beraber Servet-i Fünun döneminde yaşamış şair ve yazarların eserlerine de rastlamak mümkündür. Ayrıca, müzede bulunan harika bir pencereden İstanbul Boğazı’nı izleme fırsatı vardır; Tevfik Fikret’in mezarını barındıran bahçesi ise asırlık ağaçlarıyla eşsiz bir güzelliğe sahiptir.
Ahmet Hamdi Tanpınar Müze Kütüphanesi
Gülhane Parkı’ndaki Alay Köşkü içinde bulunan Tanpınar Müze Kütüphanesi, düzenlenen etkinliklerle edebiyat tutkunları ve yazarlar için bir buluşma noktası haline gelmiştir. Edebiyat severler, bu kütüphaneyi ziyaret ederek sanat etkinliklerine ve söyleşilere katılma fırsatı bulmaktadır. Mimari güzelliğiyle de dikkat çeken bu köşekte, Gülhane’nin manzarası eşliğinde kitap okuma keyfi yaşayarak sessizliğin tadını çıkarabilirsiniz.
İstanbul Modern
İstanbul Modern, çağdaş sanatın en popüler müzelerinden biri olarak disiplinler arası etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır. Perşembe günleri ücretsiz olarak kapılarını sanatseverlere açan müze, ‘Sanat herkes içindir’ vurgusuyla ziyaretçilerini beklemektedir. Çağdaş koleksiyonu ve modern sergileriyle sanat tutkunlarını ağırlamaktadır.
Borusan Contemporary
Borusan Holding, klasik müzikten görsel sanatlara kadar geniş bir sanat yelpazesini destekleyerek, Çağdaş Sanat Koleksiyonunu halka sunmaktadır. Video yerleştirme, neon-led ve fotoğraf gibi farklı dijital tekniklerle üretilmiş eserler, Perili Köşk’te sergilenmektedir.
Pera Müzesi
Pera Müzesi, Tepebaşı’nı süsleyen önemli bir kültür mirasıdır ve dünya sanatının önemli eserlerine ev sahipliği yapmaktadır. Oryantalist Resim Koleksiyonu’ndaki tablolar, sanat meraklılarıyla buluşturulmaktadır. Sanal gerçekliğin özgün bir biçimde kullanıldığı bu müzede, misafirler Osman Hamdi Bey’in kurgusal çalışma ortamına ve Kaplumbağa Terbiyecisi tablosunu içeriden inceleme şansını yakalamaktadır.
Sakıp Sabancı Müzesi
Atlı Köşk, Sakıp Sabancı’ya ait bir evdir ve Sabancı Ailesi tarafından göz kamaştırıcı bir müzeye dönüştürülmüştür. Modern bir galeri eklenerek uluslararası standartlara uygun hale getirilen Sakıp Sabancı Müzesi, dünyanın dört bir yanından seçkin koleksiyonlara ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca, bu müzede sosyal ve kültürel etkinliklere katılma fırsatı da sunulmaktadır.
Elgiz Müzesi
Elgiz Müzesi, Türkiye’nin ilk çağdaş sanat müzesi olma özelliğine sahip olup Maslak iş kuleleri arasında bir vaha gibi durmaktadır. Açık hava terası, heykel sanatçılarına, sergilere ve land art projelerine ev sahipliği yapmaktadır; sürekli sergi alanında ziyaretçilere çeşitli koleksiyonlardan seçkiler sunulmaktadır. Farklı disiplinlerden ve malzemelerden çalışan sanatçıların eserlerini Elgiz Müzesi’nde görebilirsiniz.
Orhan Kemal Müzesi
Ünlü yazar Orhan Kemal’in ölümünden sonra yaşadığı ev, bir müzeye dönüştürülmüştür. Cihangir’in güzel yokuşlarından birinde yer alan müzede, Orhan Kemal’e ait özel eşyalar ve daktilosu sergilenmektedir. Bunun yanı sıra, ilk baskılarının yanı sıra ünlü fotoğrafçı Ara Güler’in çekmiş olduğu fotoğraflar da müzede incelenebilir.
Pera Palace Hotel
Orient Express’in son durağı olan Pera Palace Hotel, Agatha Christie’nin İstanbul seyahatlerinde konakladığı tek otel olarak tanınmaktadır. Christie, her ziyaretinde 411 numaralı odada kalmış ve ünlü “Doğu Ekspresinde Cinayet” romanını bu otelde yazmıştır. Günümüzde Pera Palace Hotel, Agatha Christie’ye adanmış 411 numaralı odasını edebiyatseverlere sunmaya devam etmektedir. Ayrıca, otelde Nobel ödüllü yazar Ernest Hemingway’e adanmış bir oda da bulunmaktadır. Kuruluşundan bu yana birçok ünlü isim için bir mekan haline gelen Pera Palace Hotel’in konukları arasında Avusturya Kralı Franz Joseph, İngiltere Kralı Edward, casus Mata Hari ve aktris Greta Garbo gibi isimler bulunmaktadır. Otelin en ünlü konuğu ise Mustafa Kemal Atatürk’tür; 101 numaralı oda, onun müdavimi olarak otele müze otel statüsü kazandırmıştır.
