Hindistan’ın Himachal Pradesh eyaletinde, yemyeşil Parvati Vadisi’nin derinliklerinde gizli kalmış, adeta bir film sahnesinden fırlamış gibi duran bir yer: Malana Köyü! Ancak burası sıradan bir köy değil, kurallar ve sırlarla dolu bir başkent! “Dokunmama yasası” sayesinde kendine özgü atmosferini koruyan bu büyüleyici yerde, her adımınızda dikkatli olmanız şart. Doğru duydunuz; burada ne insana, ne eşyaya ne de bir eve dokunabilirsiniz. İşte karşınızda Malana Köyü ve onun ilginç hikayesi!
Himalayalar’ın zirvelerine yerleşmiş olan Malana köyü, dik uçurumlar ve karla kaplı dağlarla çevrili. Ancak burası sıradan bir köy değil! Çünkü yabancıların burada bir şeylere dokunması yasak.
Efsaneye göre, Büyük İskender’in ordusundan bazı askerler M.Ö. 326’da Hindistan’ın Pencap bölgesinin hükümdarı Porus’a karşı bir savaşta yaralandıktan sonra bu izole köye sığınmışlardır.

Yani Malana köylülerine göre, burada yaşayan insanların kökenleri Büyük İskender’in ordusuna dayanıyor. Tarihi filmlerden tanıdığımız o güçlü savaşçıların torunları, işte bu vadide yaşıyorlar! Ancak onları diğer insanlardan ayıran en önemli özellik, tanrıları Jamlu’nun kurallarına sıkı sıkıya bağlı olmalarıdır. Bu kurallar arasında en ünlüsü: “Dokunma!” Yabancıların herhangi bir şeye temas etmesinin tanrıları kızdıracağına inanıyorlar ve tabii ki kimse tanrıyı kızdırmak istemez, değil mi?
İlginizi çekebilir:
Kadınların Güzel Görünmek İçin Boynuna Halka Taktığı Kayan Kabilesi Hakkında 10 İlginç Gerçek
Malana’nın “dokunmama” yasası, sadece bir dini ritüel değil, aynı zamanda köyün kültürel saflığını korumak için de bir araçtır.

Malanalılar, dış dünyadan gelen her şeyi “potansiyel tehdit” olarak değerlendirmektedir. Yani burası, hem fiziksel hem de kültürel bir sınır çiziyor. Köyde evlere, tapınaklara ve yerel eşyalara dokunmanız kesinlikle yasak. Ve bu yasağı ihlal etmenin sonuçları; para cezası veya “Bir daha gelme!” uyarısıyla köyden uzaklaştırılmak. Dolayısıyla, kurallara riayet şart!
Malana yerlileri kutsal kabul edilen ve yabancılara öğretilmeyen Kanashi dilini konuşuyorlar. Bu dil, dünyanın başka hiçbir yerinde konuşulmuyor.

Bu köyde yaşayanların kendilerine özgü bir dilleri olduğu gibi, birçok kuralı da mevcut. Örneğin, tanrılarını kızdırmamak adına hala yabancı insanlara dokunmaktan kaçınıyorlar. Eğer bir bakkaldan su almak istiyorsanız, dükkan sahibi parayı doğrudan sizden değil, tezgah üzerinden almakta tercih ediyor. Ayrıca, evliliklerin köy içinde gerçekleştirilmesi de zorunlu.
Malana’nın cazibesine kapılmamak imkânsız! Her yıl binlerce turist, bu mistik köyü keşfetmek için yola düşüyor.

Ama buraya gelenlerin unutmaması gereken bir mesele var: Malana’nın kuralları, modern dünyanın etkilerine karşı bir direniş sergiliyor. Köy halkı, turizmin artmasına rağmen geleneklerini bozmadan korumayı başarıyor. Bu dayanışma, Malana’yı sadece güzel bir köy değil, aynı zamanda kültürel bir direniş sembolü haline getiriyor.
İlginizi çekebilir:
İskelet Sahil: Denizciler İçin Dünyanın En Tehlikeli Yeri Olan Namibya’daki Gemi Mezarlığı
Malana, sadece doğası ve tarihiyle değil, aynı zamanda kurallarıyla da eşsiz bir yer.

Eğer “modern dünyanın karmaşasından kaçtım, bana mistik bir macera lazım!” diyorsanız, burası tam aradığınız yer. Ancak dikkat! Bu maceranın tadını çıkarırken kurallara uymayı unutmayın! Çünkü Malana’nın gerçek güzelliği, ona duyulan saygıyla daha da parlıyor. Unutmayın, buradaki güzelliklere yalnızca gözlerinizle dokunabilirsiniz.
Kaynak: 1