Japonya, eşsiz kültürü, lezzetli mutfağı ve mükemmel sosyal düzeniyle dünyanın en etkileyici ülkelerinden biri. Ancak, bu büyüleyici atmosferin içinde, farkında olmadan kültürel bir tuzakla karşılaşabilirsiniz! Unutmayın ki, iyi niyetli bir turistin samimi bir gülümsemesi veya içten bir davranışı, bazı Japonlar için içten içe göz yuvarlama sebebi olabilir. Bu, Japonya’da kimsenin açıkça ifade etmeyeceği, ama herkesin farkında olduğu o ince, görünmez sosyal normlarla ilgilidir. İşte Japonlara tuhaf gelen turist davranışları…
1. Yüksek sesle konuşmak
Japonlara tuhaf gelen turist davranışları arasında yüksek sesle konuşmak mutlaka bulunuyor! Japonya’ya adım attığınızda, özellikle Tokyo gibi büyük bir şehirde, beklediğinizin aksine sizi saran ilk şey bir sessizlik hissi olabilir. Bu, bir kütüphane sessizliği olarak değil, paylaşılan bir ortamda başkalarının varlığına duyulan saygının bir ifadesidir. Turistler olarak, duygularımızı ses tonumuzla ifade etmekte alışkınız; kahkahalarımız daha geniş, sohbetlerimiz daha canlıdır. Ancak burada, özellikle kalabalık bir metro vagonunda veya sakin bir restoranda, “Kūki o Yomu” yani “havayı okumak” yeteneğinizin devreye girmesi beklenir. Kamusal alanı bir oturma odası gibi değil, herkesin kişisel alanına saygı duyulan geçici bir alan olarak görmeniz gerekir.
2. Banyo terliğini çıkarmadan dolaşmak

Japonya’daki ayakkabı çıkarma kuralı, neredeyse her turistin bildiği bir gizli şifre haline geldi. Birçok insan, evlere, geleneksel ryokan’lara ve hatta bazı restoranlara girerken dışarıdaki dünyanın kirini bırakmanın önemini anlıyor. Ancak bu sadece başlangıç! Asıl tehlike, genellikle banyonun kapısında sizi bekler. Birçok Japon evinde ve geleneksel konaklama yerlerinde, ortak alanlar için ev terliklerinin yanı sıra, yalnızca tuvalette kullanılmak üzere tasarlanmış özel bir terlik çifti bulunur. En yaygın turist hatası, bu özel tuvalet terliklerini giyip ardından dairede dolaşmak ve ev sahibinin yüzündeki şok ve dehşeti görmektir.
İlginizi çekebilir:
Konserve Ekmekten Cilt Bakım Ürünlerine: Japonya’da Otomatlardan Satın Alabileceğiniz 8 İlginç Şey
3. Burun çekmek

Japon sosyal görgü kuralları, yabancı bir göz için bazen çelişkili görünebilir. Bir yanda, rameninizi yüksek sesle höpürdetmeniz teşvik edilir; bu, şefinize lezzetli yemeğinizin tadını çıkardığınızı gösterir. Öte yandan, soğuk algınlığınız varsa, maske takıp burnunuzu sürekli çekmeniz toplumsal olarak kabul edilen, hatta sorumlu bir davranış olarak görülürken, burnunuzu kendinize ait bir mendille silmek, gürültülü bir şekilde, son derece kaba ve rahatsız edici bir hareket olarak algılanır. Aynı durum, yere tükürmek için de geçerli; sokaklarda tükürük izleri görmek ise neredeyse imkansızdır.
4. Tepki vermeden dikkatlice dinlemek

Kendi kültürümüzde biriyle konuşurken, genelde onun sözünü kesmemeye, göz teması kurmaya ve sözü bitince yanıt vermeye dikkat ederiz. Ancak Japonya’da, tam tersi bir tutum beklenir. Burada “Aizuchi” adı verilen, konuşmaya eşlik eden kısa sözlü ve sözsüz onaylamalar önemlidir. Karşınızdaki kişi konuşurken, onu dinlediğinizi ve anladığınızı belirtmek için sık sık kısa ifadeler kullanmanız gerekir. “Hai” (Evet), “Ee” (Hımm), “Sō desu ne” (Haklısınız) gibi kelimeler veya hafif baş sallama, bu dinleme sanatının önemli parçalarıdır. Bir Batılı için bu, konuşmayı bölmek gibi görünebilir. Ancak Japon perspektifinden bakıldığında, sessiz kalan ve donuk bir ifadeyle bakan birisi, ya konuşulanları anlamıyor ya da konuşmayı önemsemiyor demektir.
İlginizi çekebilir:
Sevgiliden Şikayet Dinleyicisine: Japonya’da Kiralayabileceğiniz Sıra Dışı 9 Şey
5. Yanlış tarafta yürümek

Japonya’da trafik genellikle sol taraftan akar, bu da yayaların çoğunlukla, özellikle de metro istasyonlarındaki kalabalık koridorlarda ve merdivenlerde, sol tarafta yürümeleri gerektiği anlamına gelir. Ancak bu kural ülke genelinde birçok istisna barındırır. Örneğin Osaka gibi bağımsız ruhlu şehirlerde insanlar sağ tarafta yürümeyi tercih edebilir. Bu durum, oldukça kafa karıştırıcı olabilir. Peki, bir turist olarak nasıl uyum sağlayacaksınız? Çözüm oldukça basit: İzleyin ve adapte olun. Metro istasyonlarında ve yürüyen merdivenlerin girişlerinde genellikle belirgin ok ve işaretler bulunur. Kalabalığın akışına kapılın. Eğer bir kaldırımda ya da alışveriş caddesinde net bir yönlendirme yoksa, etrafınızdaki insanların yaptığını takip edin.
Kaynak 1