Eğer dünyayı keşfetmek istiyorsanız, bir kalem alıp ülkeler listesini yapmaya koyulursunuz. Ancak dikkat edin: Listeniz hangi kaynağa dayanıyor? Birleşmiş Milletler mi yoksa ABD Dışişleri Bakanlığı mı? Çünkü söz konusu listelerde ülkelerin sayısı 193’ten 206’ya kadar çıkabiliyor. Bir ülkenin “resmiyet kazanması”, öyle hemen pasaport bastırmakla veya bayrak dalgalandırmakla olmuyor. Şimdi dikkatli olun, zira 2027 yılında yeni bir ülke sahneye çıkıyor: adı Bougainville! Eğer adını ilk kez duyuyorsanız endişelenmeyin; yazının sonunda onu tanıyacak ve belki de kalbiniz ona kayıtsız kalmayacak.
Bougainville, Güney Pasifik’in mavi sularında, Papua Yeni Gine’nin doğusunda yer alıyor.
Sol tarafında Avustralya, sağ tarafında Solomon Adaları ile çevrili bu ada, gerçek anlamda tropik bir cennet. Yağmur ormanları, volkanik dağlar, hindistancevizi ağaçları ve kendine özgü bir tarih… Yaklaşık 300.000 kişinin yaşadığı Bougainville, yüzölçümü açısından Hawaii’nin Büyük Adası ile eşdeğer. Fakat Hawaii bir Amerikan eyaleti iken, Bougainville bağımsızlık mücadelesi veren bir ada.
Asilik dediğimizde aklınıza deniz korsanları gelmesin. Bougainville halkı uzun yıllar boyunca kararlı ve barışçıl bir şekilde kendi kaderini tayin hakkını savundu. Bu arzuysa yeni değil; aslında 1800’lerin sonlarına kadar uzanıyor.
Bougainville’in kimlik karmaşası, adeta tarihsel bir karışıklık. Sadece 200 yıl içinde Almanya, Avustralya ve İngiltere’nin yönetiminde kalmış.

Ada 1886’da Alman İmparatorluğu tarafından kolonileştirildi. Daha sonra Britanya’nın Solomon Adaları’nı ele geçirmesiyle bölgedeki sömürge dengesinin bir parçası haline geldi. Ardından Birinci Dünya Savaşı’nda Avustralya ve İngiltere adayı işgal etti; 1940’larda ise Japonya devreye girdi ve İkinci Dünya Savaşı patlak verdi. Sonuç olarak, Bougainville, “Ben artık kimin ülkesi?” sorusunu haritaya bakmadan cevaplayamayacak duruma geldi.
1949 yılında Avustralya, Bougainville’i Yeni Gine ve Papua ile birleştirerek yeni bir yönetim bölgesi oluşturdu. Bu, temelde bugün bildiğimiz Papua Yeni Gine’nin başlangıcını oluşturuyordu. Ancak ada halkı o tarihten beri bu birleşmeye tamamen uyum sağlayamadı; kültürel olarak kendilerini daha çok Solomon Adaları halkına yakın hissetmeye başladılar. Dilleri, gelenekleri, dansları ve yemekleri bile onlardan oldukça farklı.
İlginizi çekebilir:
Ekonomiyi ve Nüfusu Canlandırmak İçin Belirli Bölgelere Taşınan İnsanlara Para Veren Ülkeler
1960’larda büyük bir bakır madeninin adada açılması, durumu daha da karmaşık hale getirdi.

Panguna Madeni, zenginlik vaat etmesiyle cazip görünse de, çevresel zararlar ve gelir dağılımındaki adaletsizlikler nedeniyle yerel halktaki büyük tepkilere yol açtı. Tepkiler büyüyerek protestolara dönüştü ve maalesef 1988-1998 yılları arasında Bougainville İç Savaşı patlak verdi. Bu dönemde yaklaşık 20.000 kişi hayatını kaybetti ve bu acı süreç adanın tarihinde derin bir iz bıraktı.
Ama bu hikâye yalnızca acılardan ibaret değil. 2001 yılında imzalanan barış anlaşması ile birlikte Bougainville, Papua Yeni Gine’ye bağlı bir “Özerk Bölge” haline geldi. Bu durum halka, gerçek bağımsızlık mümkün mü? sorusunu sorma fırsatı sundu.
2019 yılında yapılan referandumda, halkın %98,3’ü bağımsızlık istediğini ifade etti. Üstelik nüfusun %87,4’ü oy kullandı. Bu, öyle sıradan bir anket gibi değil; bu, büyük bir halkın sesi!

Referandum sonucu teknik olarak bağlayıcı değil; Papua Yeni Gine bu sonucu kabul etmek zorunda değil. Ancak bu oyu göz ardı etmek de pek mümkün değil. Aksine, bu büyük oran, Papua Yeni Gine hükümeti üzerinde oldukça ciddi bir baskı oluşturdu. Şu anki diplomatik görüşmeler ve siyasi sinyaller, Bougainville’in 2027 yılına kadar tam bağımsız bir ülke olabileceğini gösteriyor. Yani, evet, 2027 yılında Google’a “ülkeler listesi” yazarsanız, karşınıza yepyeni bir isim çıkabilir: Bougainville Cumhuriyeti.
İlginizi çekebilir:
Hollanda’dan Sri Lanka’ya: Tarihi ve Siyasi Sebeplerle Birden Fazla Başkenti Olan 12 Ülke
“Yeni ülke” kavramı başlangıçta tuhaf görünebilir ama geçmişte bunun örnekleri mevcut.

2011 yılında Güney Sudan, Sudan’dan ayrılarak en yeni ülke unvanını kazandı. Bunun öncesinde 2006’da Karadağ ve Sırbistan yollarını ayırdılar. 2002 yılında Doğu Timor, Endonezya’dan ayrıldı. 1994 yılında Palau, uzun bir ABD yönetiminin ardından bağımsızlık kazandı. Ancak dikkat edin: 14 yıldır dünya haritasına yeni bir ülke eklenmedi! Bu da Bougainville’in bu zinciri kırabileceği anlamına geliyor. Bir çeşit “uluslararası doğum günü” havası estirebilir. Bayrak tasarımları, ulusal marşlar, yeni pasaportlar ve belki de yepyeni bir olimpiyat takımı!
Bougainville’in bağımsızlık arzusu yalnızca siyasi değil, aynı zamanda kültürel, ekonomik ve psikolojik bir ihtiyaç. Bu, küçük ama kararlı bir halkın kendi kaderini tayin etme isteğiyle ilgilidir.

Pek çok ülke bu tarz yollardan geçtikten sonra şekil aldı. Bougainville içinse kendi hikayesini yazma zamanı belki de gelmiştir. Yani 2027’yi takviminize not edin. Bir ülkenin doğuşuna tanıklık etmek, oldukça sık karşımıza çıkan bir durum değildir. Belki yeni bir ülkeye ilk “Merhaba” diyenlerden biri olabilirsiniz. Kim bilir, pasaportunuzu alıp Bougainville’e seyahat edebilir ve bir hindistancevizi ağacının gölgesinde bu tarihi anı kutlayabilirsiniz. Hem kim dedi dünyanın haritası sabit? Bazen en güzel keşifler, sınırların yeniden çizildiği yerlerde başlar.
İlginizi çekebilir:
İsveç’ten Japonya’ya! Dünyada En Çok Adaya Sahip Ülkeler Hangileri?
Dünyanın en yeni ülkeleri hangileri?

Eğer Bougainville 2027’de bağımsızlığını ilan ederse, “dünyanın en yeni ülkesi” unvanını kazanacak gibi görünüyor. Peki bu prestijli listeye başka kimler katıldığını, kimlerin beklediğini merak ediyorsanız; ilginçtir, “Dünyada kaç ülke var?” sorusunun yanıtı, kime sorduğunuza bağlı olarak değişiyor. Birleşmiş Milletler, bu rakamı 193 olarak belirtirken, ABD Dışişleri Bakanlığı 197 olarak gösteriyor. Bazı kaynaklar ise listeyi 205’e kadar yükseltiyor!
Bu farklılıkların sebebi, herkesin üzerinde hemfikir olmadığı bazı ülkelerin varlığı. Tartışmalı statüde olanlar arasında Kosova, Tayvan, Filistin ve hatta Vatikan bile bulunuyor. Örneğin, Kosova 2008’de Sırbistan’dan bağımsızlığını ilan etti. Günümüzde 100’den fazla ülke tarafından tanınsa da, Birleşmiş Milletler onu hâlâ “bağımsız devlet” olarak kabul etmiyor. Tayvan, kendi kendini yöneten ve uluslararası platformda tanınmayan bir bölge; Filistin ise ayrı bir diplomatik karmaşa. Vatikan ise bağımsız bir ülke olarak kabul edilse de, bazı listelerde “devletçik” olarak geçiyor; bu durum, resmi statüsü hakkında tartışmalar yaratıyor.
Ancak herkesin hemfikir olduğu “en yeni ülkeler” listesine bakalım. Son yıllarda dünya sahnesine adım atan isim Güney Sudan. 2011 yılında Sudan’dan ayrılarak bağımsızlığını ilan etti ve hemen hemen en genç ülke unvanını kazandı. Onun öncesinde, 2006 yılında Karadağ ve Sırbistan ayrılarak iki ayrı ülke olarak haritadaki yerlerini aldı. 2002’de ise Doğu Timor, Endonezya’dan ayrılmayı başardı. Biraz daha geriye dönersek, 1994 yılında Palau’nun ABD yönetiminden çıkarak bağımsızlığını kazandığını görüyoruz.
Kısacası, dünya haritası hiç de sanıldığı kadar sabit değil. Zamanla yeni ülkeler doğarken, bazıları hâlâ bağımsızlık yolunda mücadele veriyor. Çok yakında, Bougainville bayrağını dalgalandırırken hepimiz o anı tarihe not düşeceğiz. Kim bilir, sıradaki hangi ülke bağımsızlığına kavuşacak? Dünya gündemini takip etmeye devam edin!
Kaynak: 1