Quebec, Kanada’nın sınırları içinde yer alan ve çok sayıda turistik yeri barındıran şehirlerden biridir. Lawrence Nehri’nin güney kıyısında konumlanması, onu ülkenin ikinci en büyük şehri haline getirerek turistler için cazip bir destinasyon yapmaktadır. Ottawa ve Montreal gibi turistik şehirlerin kuzeydoğusunda yer alırken, ABD ile de sınır komşusudur. Quebec, tarihi ve turistik noktalar açısından oldukça zengin bir yapıya sahiptir. Özellikle Arnavut kaldırımları ve taş duvarlarıyla ünlü Old Quebec bölgesi, kesinlikle görülmesi gereken yerlerden biridir.
Sainte-Anne-de-Beaupré Bazilikası ve Vieux Limanı, şehrin simgeleri arasında yer almakta ve sıkça turistler tarafından ziyaret edilmektedir. Ayrıca, ünlü Quebec Duvarları da keşfedilmesi gereken bir güzellik sunmaktadır; toplamda 4.5 kilometre uzunluğundaki bu duvarlar, tarihi bir yolculuğa çıkmak ve muhteşem manzaralar izlemek isteyen binlerce ziyaretçiyi kendine çekmektedir. Quebec’in zengin turistik yerleri, her yapının turistler için cazip olabilecek özelliklere sahip olduğunu göstermektedir. Quebec sadece tarihi güzellikleriyle değil, aynı zamanda mutfak kültürüyle de dikkat çekmektedir. Şehirde popüler olan “quebecoise tourtiere” adlı etli turta, ziyaretçiler tarafından oldukça beğenilmektedir ve farklı bir deneyim arayanlar için harika bir seçenektir. Ayrıca deniz ürünleri, özellikle somon füme ve büyük karideslerle hazırlanan özel tariflerle Quebec mutfağında sıkça yer almaktadır. Gezilecek yerlerin yanı sıra lezzetli tatların sunulması, Quebec’in ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunduğunu göstermektedir.

Quebec’in Tarihi
Quebec ismi, ilk olarak 1608’de “nehrin daraldığı yer” anlamına gelen Algonquian kelimesinden türetilmiştir. Şehrin tarihi, 17. yüzyılın başlarına kadar uzanır. Kuruluşundan kısa süre sonra, Quebec şehri Meksika Körfezi’nden Mississippi Nehri’nin batısına kadar genişlemiştir. 1898’de şehir sınırları kuzeyde Eastmain Nehri’ne ve doğuda Labrador’a kadar uzanmıştır. Ayrıca 1718’de Ungava bölgesi işgal edilmiş ve şehir sınırlarına dahil edilmiştir.
1763’te İngilizlerin Yeni Fransa’yı satın almasıyla birlikte İngilizce şehirde yaygınlaşmaya başlamıştır. 1960’ların sonlarına doğru Fransızca tekrar etkin hale gelmiş ve bu durum Frankofon-Anglofon ilişkilerinde değişimlere yol açmıştır. 17. yüzyıldan beri süregelen İngiltere-Fransa çekişmesi Quebec’te belirgin olmuştur. Ancak 1974’te Fransızcanın resmi dil ilan edilmesiyle denge bir ölçüde değiştirilmiştir.
Quebec’teki İngiltere-Fransa çekişmesi, zengin bir sanat tarihi mirasının oluşmasına katkıda bulunmuştur. 1980’de Quebec’in Kanada’dan ayrılma konusunda yapılan referandumda ise yerel halkın %60’ı ülkeye bağlı kalmayı tercih etmiştir.
Benjo
Benjo, Quebec şehrinde bulunan geniş bir oyuncak mağazasıdır ve her yaştan çocuğun beğenisine uygun birçok seçenek sunar. Ziyaretçilerin kullanabileceği bir kafe de bulunmaktadır. Benjo Mağazası tarafından yürütülen Benjo Akademi projesi de burada hayata geçirilmiştir. 2004’te açılan mağaza, birçok kişinin favori adresi haline gelmiştir. Her kategori kendi bölümünde düzenlenmiştir ve mağaza, ziyaretçilere ilham vermeyi amaçlayacak şekilde tasarlanmıştır. Benjo, hayal gücünü besleyen ve öğrenmeyi teşvik eden bir atmosfere sahiptir, bu nedenle çok sevilmektedir.

Old Quebec
Old Quebec, Kanada’nın tarihi bölgelerinden biridir ve kökleri 17. yüzyılın başlarına kadar uzanmaktadır. Fransız kâşif Samuel de Champlain tarafından keşfedilen bu bölge, kiliseleri, manastırları ve surlarıyla dikkat çekmektedir. Old Quebec’in büyüleyici atmosferi ve zengin tarihi, hem yerli hem de yabancı turistler için popüler bir gezi noktası haline gelmiştir.
Quebec Akvaryumu
Quebec Akvaryumu’nda, 350 litrelik devasa bir tankta Pasifik Okyanusu’ndan birçok hayvan yaşamaktadır. Quebec Akvaryumu, yaz aylarında su oyunları ve ip kursları gibi etkinliklerle ziyaretçilere eğlenceli bir deneyim sunmaktadır. Burada 300’den fazla memeli türü, egzotik balıklar, omurgasızlar, amfibiler ve sürüngenler dahil olmak üzere yaklaşık 10.000 su canlısı bulunmaktadır. Ayrıca, kutup ayıları, morslar ve çeşitli fok türlerini açık alandaki parkta gözlemleme fırsatı da sunulmaktadır.
Tesiste, nehir manzaralı piknik alanları ve restoranlar sayesinde doğanın tadını çıkarabilir ve yemek yiyebilirsiniz. Ayrıca, akvaryumla ilgili süs eşyaları, kitaplar, oyuncaklar ve giysiler gibi ürünlerin satıldığı bir butik bulunmaktadır. Quebec Akvaryumu, ziyaretçilere kolaylık sağlamak amacıyla puset ve tekerlekli sandalye gibi olanaklar sunmaktadır.

Chaudiere Falls Park
Chaudiere Falls Park, Quebec merkezinde bulunan önemli bir doğa parkıdır. Burada yürüyüş, balık tutma, bisiklet sürme veya piknik yapma gibi birçok aktivite yapılmaktadır ve bu etkinlikler park ziyaretçileri arasında popülerdir. Parkta çocuklar için özel oyun alanları da mevcuttur. Yer altına inşa edilen elektrik santrali, Ring Dam ve çevre dostu tasarımlar gibi özellikleriyle Chaudiere Falls Park, keyifli bir deneyim sunmaktadır.
Chaudiere kelime anlamı olarak “kazan” demektir. Şelalenin yüzeyindeki sis, bir kazanın kaynamasına benzemektedir, bu nedenle bu isim seçilmiştir. Parkta, 1901’de inşa edilen bir baraj ve hidroelektrik tesisi bulunmaktadır. Burada ayrıca elektrik hatları mevcuttur, bu nedenle suyun içinde yüzmek önerilmemektedir.
Chaudiere Falls Park’ın en muhteşem manzarasını görmek için “la Passerelle” adı verilen asma köprüyü geçmek gerekmektedir. 113 metre uzunluğundaki bu köprü, etkileyici manzarasıyla gözleri kamaştırmaktadır. Şelalelerin yüksekliği yaklaşık 40 metre olup, belki çok yüksek değillerdir ama genişlikleri sayesinde muhteşem manzaralar sunmaktadır. Bu sular genellikle elektrik üretimi için kullanılmaktadır.
Quebec Kalesi
La Citadelle de Quebec, Cap Diamant’ta bulunan tarihi bir kale ve yerleşim alanıdır. Aynı zamanda önemli bir askeri üs olarak bilinir ve 300 yılı aşkın bir süredir varlığını sürdürmektedir. Kuzey Amerika bölgesindeki en büyük askeri üslerden biri olan La Citadelle de Quebec, dört burçtan oluşmaktadır. İçerisinde birçok askeri yapı barındıran bu kale, Fransız rejiminin izlerini taşımaktadır.
1630’larda Champlain tarafından Cap Diamant bölgesine bir kale yapma fikri ortaya atıldı, ancak gerekli finansman bulunamadı. 1775’te İngiliz askerleri Quebec’e geldiğinde, bölgeye bir kale yapılması gerektiği kararı alındı ve ilk olarak ahşap ve topraktan bir kale inşa edildi. Günümüzdeki kale ise 1820 ile 1831 yılları arasında inşa edilmiştir. Konumu gereği Amerika’nın Cebelitarık’ı olarak adlandırılan bu kale, günümüzde turistik açıdan önemli bir bölge haline gelmiştir.

Montmorency Şelalesi
Montmorency Şelalesi, Quebec bölgesinde yer almaktadır ve her mevsimde olağanüstü manzarasıyla insanları etkilemektedir. 83 metrelik yüksekliğiyle bu şelale, her yıl ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. Ziyaretçilere, şelalenin tepesinden manzarayı izleme ve asma köprüden geçerek muhteşem manzaraların tadını çıkarma imkânları sunulmaktadır.
Montmorency Şelalesi, ilgi çekici bir jeolojik yapısı ve tarihsel önemiyle dikkati çekmektedir. Bu şelale, antik çağlardan beri varlığını sürdürmektedir. Quebec’in kurucusu Samuel de Champlain, şelaleye ismini vermiştir ve adını Danville Dükü Charles de Montmorency Damville’den alır. Tarih boyunca çeşitli savaşlara tanıklık etmiş olan bu alanda, 18. yüzyıldan kalma askeri yapılar bulunmaktadır ve bu yapılar bir zamanlar şelaleyle bütünleşmiştir. Montmorency Şelalesi, rehberli gezilerle keşfedilebilecek yürüyüş parkurları sunmakta olup, ayrıca yemek yeme ve hediyelik eşya alışverişi için olanaklar da mevcuttur. Şelale geniş bir alana yayıldığından, bebekli aileler ve özel gereksinimli bireyler için uygun olan belirli alanlar bulunmaktadır.