Vilnius, Baltık ülkelerinin ikinci en büyük şehri ve Litvanya’nın başkentidir. Geçtiğimiz yıl turizm açısından önemli bir ilgi odağı haline gelmiş ve Avrupa’nın saygın şehirlerinden biri olarak tanınmaktadır. Şehir tarihi bakımdan da oldukça ilgi çekici detaylar barındırıyor. Vilnius, zamanında “Kuzey’in Kudüs’ü” olarak anılan, zengin bir yahudi nüfusuna sahip olduğu için dikkat çekmiştir. Ancak II. Dünya Savaşı ve ardından gelen Sovyet işgali, şehri zorlu günlerle karşı karşıya bırakmıştır. Özgürlük, Vilnius için büyük bir önem taşıyor; bu bağlamda Uzupis adında özerk bir bölgeye sahiptirler. 2009 yılında bu atılımıyla Avusturya’nın Linz şehri ile birlikte Avrupa Kültür Başkenti seçilmiştir. Şuanda 517 binlik bir nüfusa sahip olan Vilnius, kültürel çeşitliliği ve tarihi zenginliğiyle dikkat çekiyor. Bu detaylı rehber, Vilnius geziniz için faydalı olacaktır!
İklim
Vilnius’ta bahar ayları bile oldukça serin geçebilmektedir. Bu nedenle şehri gezmek ve eğlenmek için en uygun aylar genellikle haziran, temmuz ve ağustos aylarıdır. Bu aylarda ortalama sıcaklık genellikle 22 derece civarındadır. Hava, mayıs ayından sonra ısınmaya başlar. Ancak kalabalıktan kaçınmayı ve biraz daha serin bir havayı tercih ediyorsanız, eylül ayı da hoş bir seçenek olabilir. Eylül’de ortalama sıcaklık genellikle 16 derece civarındadır ve şehri gezmek için daha sakin bir atmosfer sunabilir.

Vilnius’u kış mevsiminde ziyaret etmek, iyi bir hazırlık gerektirir. Bu mevsimde alışılmadık şekilde kuru, rüzgarlı ve soğuk bir hava hakimdir, ayrıca sık sık kar yağışı görülebilir. Ancak kış ayları, Kasım ortalarından Ocak’a kadar süren Noel Pazarlarını görmek için tercih edilebilir. Bu dönemde şehir, Christmas Market etkinlikleri ile canlanır ve farklı bir ambiyansa bürünür. Yine de, kışın dışarıda vakit geçirmek yerine sıcak ve konforlu bir otel odasında kalmak daha cazip gelebilir. Sonuç olarak, Noel Pazarlarını görmek için kış mevsimi ideal olsa da, şehri soğuk hava koşulları göz önünde bulundurularak ziyaret etmek gerekebilir.
Nasıl Gidilir?
Vilnius’a Türkiye’den direkt uçuş imkanı bulunmaktadır. Direkt uçuşların yanı sıra aktarmalı uçuşlarla uygun fiyatlı seçenekler de mevcuttur. İstanbul üzerinden yapılan uçuşlar yaklaşık 2 saat 40 dakika sürmektedir.
Vilnius, Schengen Bölgesi’nde yer aldığı için bordo pasaport sahibi yolcuların vize alması gerekmektedir. Ancak özel, diplomatik veya hizmet pasaportuna sahip Türk vatandaşları, 6 ay içinde 90 günü aşmamak kaydıyla Litvanya’ya vizesiz giriş yapabilmektedirler. Bu detayları dikkate alarak seyahat öncesinde vize gereksinimlerini ve uçuş seçeneklerini kontrol etmekte fayda vardır.

Gezilecek Yerler
Eski Şehir
Eski şehirler, Avrupa’nın pek çok bölgesindeki gibi, bir şehri ziyaret ederken ilk dikkat çeken noktalardandır. Bu bölgeler, genellikle korunan tarihi dokuları, restore edilmiş binaları ve simgesel yapılarıyla ön plana çıkar. Vilnius da bu anlamda benzersizdir. Litvanya’nın başkenti olan Vilnius, turistler için bir cazibe noktası olan eski şehir bölgesi ile ziyaretçilerini karşılıyor. Burası, şehrin tarihini yansıtan, karakteristik yapıları ve sokaklarıyla büyüleyici bir atmosfer sunmaktadır.
Vilnius’un Eski Şehir adı verilen bölgesi yaklaşık 4 kilometrekarelik bir alanı kaplamaktadır. 70 sokak ve 1487 bina ile çevrelenmiştir. Eski Şehir’i oluşturan ana sokaklardan biri olan Pilies Sokağı, en popüler kafelerin, canlı mağazaların ve dükkanların yer aldığı bir mekan. Bu sokakta yürüyerek, Vilnius’un renkli, dinamik ve genç ruhunu yakalamak mümkündür. Vilnius’un Eski Şehir bölgesi, 1994 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınarak tarihi ve kültürel önemi ile tanınmıştır.
Vilnius Katedrali
Vilnius Katedrali, günümüzde Litvanya’nın en büyük katedrali olarak kabul edilmektedir ve Katolikler için önemli bir merkez konumundadır. Bu yapı, Hristiyanlıktan önce 1200’lerde bir pagan ibadethanesi olarak inşa edilmiş ve 1700’lerde katedral olarak yeniden düzenlenmiştir. Beyaz ve sütunlu yapısıyla Yunan tapınaklarını anımsatmaktadır.
Bu kutsal yapı, tarihte Litvanya kraliyet ailesinin taç giyme törenlerine ev sahipliği yapmıştır. Katedralin alt katında yer alan yer altı mezarları, Litvanya ve Polonya tarihinde önemli bir yere sahip birçok kişinin mezarını barındırmaktadır. Katedralin önünde ise “stebuklas” olarak adlandırılan “sihirli karo” bulunmaktadır. İnanca göre, diğerlerinden farklı renkte olan bu karo üzerinde üç kez durmadan dönülmesi durumunda dileğinizin kabul olacağına inanılmaktadır.
Gediminas Kalesi
Vilnius Kalesi’nden geriye kalan tek yapıdır ve şehrin panoramik manzarasını sunmaktadır. Gediminas adıyla bilinen bu yapı, eski bir dük olan Gediminas’ın hikayesi ile ilişkilidir. Efsaneye göre, Gediminas bir gün avlanırken büyük bir boğayı öldürmüş ve bu tepenin yamacında uykuya dalmıştır. Uykusunda 100 kurt gücünde uluyan bir kurt görmüş ve bu rüya, bilge bir adam tarafından Gediminas’a bu bölgede bir kale ve şehir inşa etmesi gerektiği şeklinde yorumlanmıştır; bu rüya günümüzdeki Vilnius şehrinin temellerinin atılmasına ilham vermiştir.

Üç Haç Tepesi
Üç Haç Tepesi, hem romantik bir mekan hem de dramatik bir hikaye taşır. 14. yüzyılda işkence görmüş bir grup keşişin anısını yaşatmak amacıyla 17. yüzyılda dikilen bu üç haç, zaman içinde birkaç kez değişikliğe uğramıştır. Sovyetler Birliği’nin 1989’da parçalanmaya başlamasıyla ülkenin bağımsızlığını sembolize etmek üzere heykeltıraş Šilgalis tarafından günümüzdeki şekliyle yeniden tasarlanmıştır.
Uzupis
Uzupis Cumhuriyeti, Vilnius’un içerisinde bulunan ve “sahte” bir özerk cumhuriyet olarak adlandırılan bir topluluktur. Resmi bir yapısı olmamakla birlikte, kendi temsili anayasası ve hatta ordusu olan, komünal bir yaşam biçimi sürdüren bir bölgedir.
Litvanya’nın 1991’de bağımsızlığını kazanmasının ardından, sanatçılar bu bölgeye uygun kira fiyatlarından dolayı yerleşmeye başlamışlardır. 1997’de bir grup sanatçının öncülüğünde bu özerk bölge kurulmuştur. Uzupis, Christiania gibi sert kurallara sahip değildir. Örneğin, bölgeye serbestçe girebilir ve çıkabilir, ayrıca fotoğraf çekmek de serbesttir.

St. Anne Kilisesi
Efsanelere göre Napolyon bu kiliseyi gördüğünde, Paris’e taşımak istediği kadar etkilenmiştir. Kilise, bir dükün eşinin anısına inşa edilen ahşap bir kilisenin yanması üzerine 16. yüzyılda tuğla kullanılarak yeniden inşa edilmiştir. İnşaatında 33 farklı tuğla türü kullanıldığı söylenmektedir. Yüzyıllar boyunca neredeyse hiç değişiklik geçirmemiştir.
Gotik ve barok mimari stillerinin bir harmanını sunan St. Anne Kilisesi, arkasındaki Bernardine Kilisesi ile farklı mimari tarzlara sahip olmalarına rağmen birbirleriyle uyum içinde etkileyici bir manzara oluşturmaktadırlar.
Şafak Kapısı
Şafak Kapısı, Vilnius’un savunması için inşa edilen beş kapıdan günümüze ulaşan tek kapıdır. Bu kapı üzerindeki Meryem Ana resmi, Hristiyan dünyasında oldukça ünlü olan fresklerden biridir ve genel olarak “Vilnius Madonnası” olarak anılmaktadır. Eski inanışa göre, bu tür resimlerin kapılara yerleştirilmesi, şehri koruyacağına inanılan bir uygulamaydı.
Vingis Park
Bu park, genellikle sakin bir atmosferde yürüyüş yapmak, paten kaymak, bisiklet sürmek veya güzel havalarda yeşil çimlerde piknik yapmayı sevenler için ideal bir yerdir. Vilnius’un en büyük parklarından biri olan Vingis Parkı, doğal güzellikleri ve çeşitli etkinlikleri ile şehir sakinleri ve ziyaretçiler için popüler bir destinasyondur.
Belmontas Parkı
Belmontas Parkı, eski bir değirmen ve çevresindeki alanın restore edilmesiyle oluşturulan göz alıcı bir bölgedir. Doğal güzelliklerle çevrili bu alanda tarih müzesi, macera parkı ve yerel Litvanya mutfağını sunan restoranlar gibi çeşitli etkinlikler mevcut.