Blog

Güneydoğu Asya’daki UNESCO Dünya Mirası Alanları

Güneydoğu Asya'daki UNESCO Dünya Mirası Alanları

Batıda Myanmar, doğuda Filipinler ve güneyde Endonezya’ya kadar uzanan Güneydoğu Asya, oldukça geniş bir coğrafi bölgeyi kapsamaktadır. Bu bölge, dünyanın en eski ve çekici tarihi alanlarından bazılarına ev sahipliği yapar. UNESCO Dünya Mirası alanları, binlerce yıldır burada yaşayan insanların dini uygulamalarına, kültürel zenginliklerine ve tarihi mirasına eşsiz bir bakış sunuyor. Angkor Tapınakları’nın büyüleyici atmosferinden Sukhothai’nin antik kalıntılarına, Hoi An’ın tarihi liman atmosferinden Borobudur Tapınağı’nın manevi önemine ve Bagan’ın sayısız tapınaklarla süslü manzarasına kadar her biri, bu bölgenin kültürel çeşitliliğini ve zenginliğini gözler önüne seriyor. Bu yazıda, Güneydoğu Asya’daki bu eşsiz miras alanlarına daha yakından bakacak ve onların kültürel, tarihi ve mimari önemlerini keşfedeceğiz. İşte Güneydoğu Asya’da keşfedilecek UNESCO Dünya Mirası alanları 👇

1. Angkor Tapınakları, Kamboçya

Angkor Tapınakları, dünyanın en simgesel tarihi mekanlarından birisidir. Yüzlerce antik tapınaktan oluşan bu arkeolojik park, 1992 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine dahil edilmiştir. İnşaatı 9. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar süren Khmer İmparatorluğu döneminde, Angkor Wat gibi dünyanın en büyük dini anıtı da burada yer almaktadır. Bu tapınaklar, Güneydoğu Asya’nın en önemli arkeolojik ve dini alanlarından bir tanesidir.

Angkor, zirve döneminde 1 milyondan fazla insanın yaşadığı dünyanın en büyük şehri idi. Kamboçya kültürünün kalbinde altı yüz yılı aşkın bir süre varlığını sürdürdükten sonra, imparatorluk 1431’de Tayland güçlerinin saldırısıyla çökmüş ve bu şehir ile tapınakları yıllar içinde terk edilmiştir. Doğa, bölgeyi yavaş yavaş geri almaya başlamıştır. 1800’lerin ortalarında Avrupa’nın sömürgecileri tarafından keşfedildiğinde, ağaçlar binaların içinde kök salmış ve taş duvarları aşarak çatılarda büyümeye başlamıştır. Günümüzde, doğanın ve insan yapımının birleşimi sayesinde, Angkor Tapınakları, her yıl milyonlarca insanı kendine çeken büyüleyici bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır.

İlginizi çekebilir:

Kamboçya’nın Egzotik Ülkesi Hakkında 18 Neden

2. Sukhothai, Tayland

Güneydoğu Asya’da UNESCO dünya mirası alanları

Sukhothai Tarihi Parkı, Tayland’ın kuzeyinde bulunur ve ülkenin ilk başkenti olarak tarihi bir önem taşır. Bu park, Tay mimarisinin ilk örneklerini barındırmaktadır. 1991 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan bu park, Sukhothai Krallığı’nın kalıntılarını içermektedir. Parkta, Wat Mahathat, Wat Si Chum ve Wat Sa Si gibi pek çok önemli tapınak ve bina yer almaktadır. Kral Ramkhamhaeng, dönemin devleti Theravada Budizmini kabul ederek burada manevi ve ticari bir merkez oluşturmuştur, ancak onun ardından gelen yöneticiler bu başarıyı tekrar edememiştir.

3. Hoi An, Vietnam

Güneydoğu Asya’da UNESCO dünya mirası alanları

Hoi An, Vietnam’ın merkezi kıyısında yer alan tarihi bir kent olup, önemli bir turistik destinasyondur. 1400’lü yıllarda yoğun bir ticaret limanı olarak işlev görmeye başlamıştır. 1999 yılında UNESCO Dünya Mirası statüsünü kazanmıştır. Thu Bon Nehri’nin ağzında, 15. ile 19. yüzyıllar arasında önemli bir ticaret merkezi olan Hoi An, bu dönemde Çin, Japonya, Hollanda ve Hindistan’dan birçok tüccarın uğrak yeri olmuştur. Antik Kent, yerli ve yabancı kültürlerin eşsiz bir birleşimini yansıtmaktadır. Hoi An’ın eski şehir bölgesi, iyi korunmuş tarihi binalarla süslenmektedir. Bu bölgedeki ahşap dükkanlar, dar sokaklar ve renkli fenerler, ziyaretçilerine geçmişin atmosferini sunmaktadır. 16. yüzyılda inşa edilen Japon Köprüsü ise bu şehrin simgelerindendir ve Japon mimarisinin güzel bir örneğidir.

İlginizi çekebilir:

Komodo Ejderinden Kızıl Pandaya: Sadece Asya Kıtasında Görebileceğiniz 10 Hayvan

4. Borobudur Tapınağı, Endonezya

Güneydoğu Asya’da UNESCO dünya mirası alanları

Borobudur Tapınağı, Endonezya’nın Java adasında yer alan dünyanın en büyük Budist tapınağıdır. 9. yüzyılda 2 milyon blok taş kullanılarak inşa edilmiştir. Tapınak, kutsal dağ Meru’yu temsil edecek şekilde tasarlanmış olup, alt kısmı dünyevi dünyayı, üst kısmı ise nirvanayı simgeler. Zirve kısmı, sonsuzluğu simgeler bir dairesel platformdan oluşmaktadır. Duvarları, Budist mitolojisinden hikayeler anlatan rölyeflerle bezeli olan tapınakta 500’den fazla Buda heykeli ve 2.600’den fazla kabartma paneller bulunmaktadır. Diğer pek çok antik yapıda olduğu gibi bu tapınak da 1815’te İngiliz kaşifler tarafından yeniden keşfedilmeden önce neredeyse bin yıl boyunca terk edilmiş durumdaydı.

5. Georgetown ve Melaka, Malezya

Güneydoğu Asya'daki UNESCO Dünya Mirası Alanları

Georgetown ve Melaka, Malezya’daki Malacca Boğazı tarihi şehirleri arasında yer almakta olup, 2008 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır. Georgetown, Malezya’nın kuzeybatı kıyısındaki Penang Adası’nın kültürel merkezi olarak öne çıkar. Bu adanın renkli başkenti, ülkenin en önemli ve etkileyici mimariye sahip yerlerinden biridir, aynı zamanda ünlü bir gıda merkezi olarak da bilinir. Georgetown, tarihi ve kültürel açıdan zengin olan ikonik Blue Mansion ve Malezya’nın sömürge döneminden kalan tarihi Fort Cornwallis gibi birçok önemli yapıya ev sahipliği yapmaktadır.

Malezya Yarımadası’nın güney kıyısındaki Melaka ise, stratejik konumu sayesinde, sömürge döneminde Avrupalı güçlerin savaştığı önemli bir ticaret merkezi haline gelmiştir. Tarihi boyunca Portekiz, Hollanda ve İngiliz güçlerinin işgali altında kaldı. Bu nedenle şehirde kültürlerin nasıl birbirine karıştığını görmek mümkündür. Melaka, 1521’de Portekizlilerin inşa ettiği Güneydoğu Asya’nın en eski kilisesi olan Saint Paul’a da ev sahipliği yapmaktadır. Ünlü Hollanda Meydanı ve Stadthuy’lar dahil olmak üzere şehir, Hollanda dönemine ait mimari eserlerle doludur.

İlginizi çekebilir:

Asya Ülkeleri Hakkında Dikkatinizi Çekecek 8 Gerçek

6. Bagan, Myanmar

Güneydoğu Asya'daki UNESCO Dünya Mirası Alanları

Bagan, antik adıyla Pagan, Pagan Krallığı’nın ilk başkenti olarak bilinir. 9. ve 13. yüzyıllar arasında gelişen bu şehir, dini ve kültürel öğrenimin merkezi haline gelmiştir. 11. yüzyılda Kral Anawrahta, günümüz Myanmar’ını oluşturan toprakları birleştirerek Budizmi resmi din olarak kabul etmiş ve sonucu olarak Bagan, Budist mimarisi ile sanatının merkezlerinden biri olmuştur. Burası, dünya üzerindeki en etkileyici ve büyük Budist tapınak komplekslerine ev sahipliği yapmaktadır. Site inşaatı Anawrahta döneminde başlamış, ancak Kral Kyansittha projeyi daha da ileri taşımıştır. Bagan’da günümüze ulaşan tapınaklar, stupalar ve manastırlar dahil olmak üzere 2.000’den fazla yapı bulunmaktadır. Bagan, Güneydoğu Asya’nın en büyük arkeolojik hazinelerinden biri olarak değerlendirilmektedir.

7. My Son Sanctuary, Vietnam

Güneydoğu Asya'daki UNESCO Dünya Mirası Alanları

My Son Sanctuary, Vietnam’ın Quang Nam Eyaleti’nde bulunan, Champa Krallığı’na ait bir antik tapınak kompleksidir. Bu alan, bir zamanlar büyük siyasi ve dini bir önem taşımaktaydı. 2. yüzyılda kurulan Champa Krallığı, Orta ve Güney Vietnam’daki klanları bir araya getirmiştir. Tapınak kompleksinin inşası 4. yüzyılda başlamış olup, o dönemde bölgede Hint Hinduizminin etkisi altında benzersiz bir kültür gelişmiştir. İlk tapınak, tanrı Şiva’ya ibadet amacıyla inşa edilmiştir. Sonraki yüzyıllar boyunca birçok hükümdar kendi anıtlarını buraya eklemiştir.

Alanda gruplar halinde 70’ten fazla tapınak bulunmaktadır. Çoğu, Şiva’ya adanmış olsa da, bazıları diğer Hindu tanrılarına, Vişnu ve Krişna gibi, da adanmıştır. My Son Sanctuary de benzer şekilde, geçmişte yüzyıllar boyunca terk edilmiş durumda kalmıştır. Ancak 19. yüzyılın sonlarında Fransız arkeologlar tarafından yeniden keşfedilmiş ve 1937 ile 1943 yılları arasında restore edilmiştir. Ne yazık ki, alanın bazı kısımları II. Dünya Savaşı ve Birinci ile İkinci Çinhindi Savaşları esnasında büyük zarar görmüştür. Bugün, kalan anıtlar Chapma mimari tarzının en önemli örnekleri olarak durmaktadır.

8. Kavanozlar Ovası, Laos

Güneydoğu Asya'daki UNESCO Dünya Mirası Alanları

Kavanozlar Ovası (Plain of Jars), Laos’un Xieng Khouang bölgesinde yer alan ve sayısız büyük taş kavanozlarla dolu bir arkeolojik alan olarak dikkat çekmektedir. Bölge genelinde 90’dan fazla kavanoz alanı mevcuttur ve her biri tek başına ya da kümeler halinde düzenlenerek, 1’den 400’e kadar değişen sayılarda kavanoz içermektedir. Kavanozların boyutları ise farklılık göstermektedir. Bu taş yapıtların ne zaman yapıldığı ve hangi amaçla kullanıldığı tam olarak bilinmemekle birlikte, bu heykellerin cenaze törenlerinde kullanıldığına dair teoriler vardır. Yerel efsaneler ise, zafer kazanan devlerin, bu kavanozlardan içki içtiğini anlatmaktadır.

Bu bölge, Laos’un tarihinin daha yakın zamandaki talihsiz ve karışık döneminin izlerini taşımaktadır. Laos, Vietnam Savaşı sırasında en yoğun bombardımana maruz kalan ve dünyanın en çok bombalanan ülkesi unvanını taşıyan yerdir. Kavanozlar Ovası da bombalardan en kötü etkilenen alanlardan biri olmuştur; bomba crateri ve parçalanmış kavanozlar burada yaşanan yıkımın izlerini göstermektedir.

Güneydoğu Asya’da UNESCO Dünya Mirası alanları konulu yazımızın sonuna geldik.

Kaynak: 1 2

Bir yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bunlar da var

Venedik, İtalya'nın büyülü şehri: Gezilecek En Popüler ve Az Bilinen Yerler
Blog

Venedik, İtalya’nın büyülü şehri: Gezilecek En Popüler ve Az Bilinen Yerler

 Venedik, İtalya’nın büyülü şehirlerinden biri olarak adını tarihi dokusu, romantik kanalları ve göz alıcı mimarisiyle duyuruyor. Denizin ortasında serpilen bu
"Las Vegas'ta Gezilecek Yerler: Işıltılı Eğlencenin Kalbinde Unutulmaz Anlar"
Blog

“Las Vegas’ta Gezilecek Yerler: Işıltılı Eğlencenin Kalbinde Unutulmaz Anlar”

 Las Vegas, Amerika Birleşik Devletleri’nin Nevada eyaletinde yer alan, ışıltılı ve renkli dünyasıyla ünlü bir şehirdir. Her yıl milyonlarca turisti