Mısır denilince aklınıza ne geliyor? Piramitler, firavunlar veya gizemli hiyeroglifler mi? Peki, Güneş’i gökyüzünde taşıyan Ra’nın gücüyle uyanan eski bir medeniyetin hikayesini düşündünüz mü? Mısır, yalnızca büyük yapıları ve etkileyici sanatıyla değil, aynı zamanda canlı mitolojisi ve ilginç inanışlarıyla tarihin en büyüleyici uygarlıklarından biridir. Gelin, tarihin tozlu sayfalarından çıkarak Mısır’ın büyülü dünyasına dalalım. İşte Mısır hakkında ilginç gerçekler…
1. Antik Mısır’da tanrılar, yaşamın her alanını etkileyen güçlü varlıklar olarak kabul edilirdi
Mısır hakkında ilginç gerçeklerin listesini başlatıyoruz. Bu tanrılar, doğanın bir yönüyle bağlantılıydılar ve çeşitli sembollerle temsil edilmekteydiler. İşte Mısır mitolojisindeki en tanınmış tanrılar ve özellikleri:
Ra: Güneş tanrısı Ra, Mısır’ın en önemli tanrılarından biridir. Güneşi ve yaşamı simgeler. Başında bir güneş diski bulunur ve genellikle bir şahin başı ile tasvir edilir. Ra, her gün güneşi gökyüzünde taşırken, gece olunca yeraltı dünyasına geçer.
Geb: Geb, yeryüzünün tanrısıdır ve toprağın, bitkilerin ve Nil Nehri’nin çamurunun rengiyle betimlenir. Nut’un eşi ve Osiris’in babasıdır.
Osiris: Ölüler dünyasının tanrısı Osiris, ölümden sonraki yaşamı ve yeniden doğuşu sembolize eder. Genellikle beyaz kıyafetler giyer ve ellerinde bir asa taşır. Kardeşi Seth tarafından öldürülmüş ve İsis tarafından yeniden diriltilmiştir.
Seth: Uzun, kavisli burunlu bir başa sahip olan Seth, kaos, yıkım ve çöle hükmeder. Kardeşi Osiris’i öldürerek tahtı ele geçirmeye çalışmıştır.
Horus: Firavunların koruyucu tanrısı olan şahin başlı Horus, Osiris ve İsis’in oğludur. Mısır’ın kraliyet tacını takar ve firavunları korur. Gökyüzü tanrısı olarak da bilinir ve gözleri güneş ve ayı simgeler.
Thoth: İbis kuşun kafasıyla tasvir edilen Thoth, yazının, bilimin ve bilginin tanrısıdır. Ay’ın döngülerini izler ve ölülerin ruhlarını yargılayan kayıtları tutar.
Anubis: Mumyalama ve ölüm tanrısı olan çakal başlı Anubis, ölülerin ruhlarını yeraltı dünyasına yönlendiren bir rehberdir. Mumyalama sürecini yönetir ve ruhların kalplerini Ma’at’ın tüyüyle tartar.
Amun: Amun, yaratıcı bir tanrı olarak kabul edilir. Başında iki büyük tüyden oluşan bir taç vardır ve sonradan Ra ile birleşerek Amun-Ra adını almıştır.
İlginizi çekebilir:
Eski Mısır Tanrıları: Antik Mısır’ı Derinden Etkileyen 12 Tanrı ve Tanrıça
2. Benzer şekilde, tanrıçaların da sosyal hayatta önemli bir yeri vardı

Hathor: Müzik ve aşk tanrıçası Hathor, aynı zamanda annelik, neşe ve dans ile de ilişkilidir. Genellikle bir ineğin boynuzlarıyla tasvir edilir ve boynuzlarının arasında bir güneş diski vardır. Hathor, doğurganlığı ve anneliği koruyan bir tanrıçadır.
Sekhmet: Aslan başlı yıkım ve savaş tanrıçası Sekhmet, öfkeyi ve gücü temsil eder. Sekhmet, savaş alanlarının öfkesini gösterirken aynı zamanda hastalıklara şifa verebilen bir tanrıça olarak da bilinir.
Nut: Nut, mavi renkte vücudu ile gökyüzünü simgeler ve vücudu altın yıldızlarla süslenmiştir. Nut, gökyüzünü başının üzerinde tutarak güneşin her sabah doğmasını sağlar.
İsis: Büyü ve annelik tanrıçası İsis, güçlü bir büyücü sayılır. Genellikle bir tahtta otururken bazen kucağında bebeği Horus ile gösterilir. Osiris’in eşidir ve hayat veren büyüleriyle tanınır.
Ma’at: Başında tüy bulunan Ma’at, evrendeki düzen ve adalet simgeler. Anubis’in terazisinde kullanılan tüy, ruhların hafifliğini ve saflığını ölçmek için kullanılır.
Bastet: Kedilerin ve koruyuculuğun tanrıçası Bastet, kedi başlı bir figür olarak tasvir edilir. Koruyuculuğu ve anneliği temsil eder. Mısır’da kediler kutsal kabul edilirdi ve bu tanrıça avcılık yetenekleriyle de bilinirdi.
3. Mısırlılar, kedilere büyük bir saygı gösteriyordu

Mısır hakkında en ilginç gerçeklerden biri de bu! M.Ö. 600’lü yıllardan itibaren kediler kutsal olarak görülmeye başlandı. 1889 yılındaki arkeolojik kazılarda, kedi mezarlarında birçok mumyalanmış kedi kalıntısına rastlandı.
Kediler, özellikle Bastet’e adanmıştı. Bastet, avcılık ve gece görüşü yeteneklerinden dolayı kutsal olan kedilerin koruyucu tanrıçasıydı. Kedi figürleri, Mısır’da soyluların ayakları altında resmedilirdi, bu da onların değerini gösteriyordu.
4. Mısır’ın en ünlü anıtlarından biri olan Büyük Sfenks, Giza’da yer alıyor

Aslan gövdesine, insan yüzüne ve kartal kanatlarına sahip bu heykel, bilge bir varlık olarak görülüyordu. Efsaneye göre Sfenks, insanlara bilmeceler sorar ve yanlış cevap verenleri acımasızca cezalandırırdı.
İlginizi çekebilir:
Astrologdan Bira Üreticisine: Antik Mısır’ın En Saygın 5 Mesleği
5. Nil Nehri, 6650 km uzunluğundadır ve Mısır boyunca uzanır

Antik Mısırlılar, yaşamlarını Nil’in sunduğu berekete borçluydu. Nehirden elde edilen su, tarımı mümkün kılarken taşkınlar sonrası toprakları verimli hale getirirdi.
6. Papirüs kamışları, Nil’in kıyılarında yetişen önemli bitkilerdendi. Bu bitkiler, kurutularak kağıt yapımında ve tekne üretiminde kullanılırdı

7. Mısır’ın eski başkenti Teb ve Luksor’dur

Luksor, eski başkent Teb’in bulunduğu yer olup kültürel miras arayanların uğrak noktasıdır. Burada Tutankhamun, Ramses ve Kleopatra gibi ünlü firavunlara ev sahipliği yapmıştır.
Luksor’un yakınındaki Krallar Vadisi ve Kraliçeler Vadisi, Yeni Krallık döneminde (M.Ö. 1550-1070) Mısır’ın yöneticileri için inşa edilen büyük mezarları içerir. Bu mezarlarda, firavunların ölümden sonraki yaşamı sürdüreceğine inanılırdı.
8. Turizm denilince akla gelen ilk şehirlerden biri olan Şarm el Şeyh, neredeyse 12 ay boyunca deniz keyfi sunar

9. Mısır, 114,5 milyonluk nüfusuyla dünyanın en kalabalık 14. ülkesidir

10. Tıpkı Türkiye gibi Mısır’ın da iki kıtada toprakları bulunmaktadır. Süveyş Kanalı’nın batısındaki topraklar Afrika’nın parçası, Sina Yarımadası ise Asya’nın parçası olarak değerlendirilir

11. Ülkenin hemen hemen tamamı çöl olduğu için nüfusun yaklaşık %95’i, Nil Nehri çevresindeki 20 kilometrelik şeritte yaşamaktadır

12. Ülkenin simgeleri arasında altın kartal ve beyaz nilüfer de yer alıyor

13. “Bin minareli şehir” olarak anılan Kahire, 22.8 milyonluk nüfusuyla Afrika’nın en nüfuslu kentidir

Kaynak: 1